Konya'nın en eski ilçelerinden birisi olan Bozkır’ın il merkezine uzaklığı 116 km’dir. Konya’nın Akdeniz bölgesi sınırları içinde yer alır. Toroslar’ın İç Anadolu bölgesine bakan eteklerinde kurulmuştur. Bozkır’ın bu özelliği iklim, bitki örtüsü, sosyal ve ekonomik yapısını etkileşmiştir. Denizden yüksekliği 1.150 metredir. Akdeniz iklimi ile karasal iklimin etkilerini Toros Dağları belirler. Zirveleri (Tufan Deresi, Tosun Taşı, Sarı Ot, Sülek, Gölcük) temiz havalı, kekik ve çam kokulu, soğuk su kaynaklı yaylalarıyla, Akdeniz bölgesi göçebeleri Bozkır insanının birleşip kaynaştığı yazın dağ turizminin yapıldığı yerlerdir.
Bozkır'ın komşuları: Doğuda Güneysınır ve Çumra, Güneyde Hadim, Güneybatısında Gündoğmuş, Batıda Akseki ve Ahırlı, Kuzeyde Seydişehir, Ahırlı ve Yalıhüyük.
Toroslar’dan çıkan Çarşamba çayı Bozkır'a hayat veren kendi oluşturduğu vadi, zirai üretim ve yerleşim alanıdır. Çarşamba çayı; Aygır Pınarı denilen kaynaktan çıkar, yakın zaman kadar temiz ve duruluğu bozulmadan akardı, ilçe merkezine ulaşıncaya kadar, Karacahisar, Sorkun, Dere ve Çağlayan gibi yerleşim yerlerini kat ederek geldiği için çevre kirliliği bu çayı da etkilemiştir. Buna göre çevre halkı ve yetkililer arıtma tesisleri yapılması için çalışmalar başlatmışlardır. Çarşamba çayı su çatı denilen bölgede Beyşehir gölünden gelen Çarşamba kanalı ile birleşir, Çarşamba suyu şeklinde Apa barajına akar.
Bozkırın antik zamanlardaki adı LEONTOPOLİS (Arslanlar Kenti)'dir. İsaura bölgesinde yer alır. Tarih boyunca bu bölge çeşitli kavimlerin yönetiminde kalmıştır. Uzun zaman roma İmparatorluğu sınırları içinde yönetilmiş, M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmış Doğu Roma (Bizans) sınırları için de kalmıştır. Türklerin Konya'yı 1176 yılında Başkent yapmaları ile de İsauria bölgesi Türklerin eline geçmiştir.
Zengibar Kalesi
İsauria Bölgesi baş kenti; Bozkıra 16 km uzaklığında (Konya-Bozkır Karayolu üzerinde) Ulupınar, Hacılar, Işıklar ve Yazdamı köyleri arasındaki dağlık alanda bulunan ve bu gün “Zengibar Kalesi” olarak bilinen Antik İsaura kentidir.
1400'lü yılların başında Yalıhüyük ve çevresinde yaşayan Bozkır Bey, Leontopolis’e gelerek kendi adını vermiştir. 16. ve 17. yüzyıllarda Bozkır ismi “Siristat”, “Silistad”, “Seriustat” olarak anılmıştır. Bu isimle anılmasının sebebi tufan deresinde çıkartılan ve ilçe merkezine getirilerek eski ilk okul (Atatürk İlköğretim Okulu (Selimiye Mektebi))'nde eritme işlemi yapılan Simli Kurşun maddesinin baş üstadı (Ser Usta)'dan gelmektedir, Simli kurşun madeninden az miktarda altın ve gümüş de elde edilmekteydi.
Bozkır adı, Katip Çelebinin cihan Nümasında “ Buz-kır” olarak geçer. İsauria bölgesinde bilimsel araştırma yapan Hamilton, Bozkır’a “Tris-maden” adını vermiştir. Bu adı; üçlü madenin kurşun, altın, gümüş adına izafeten verdiği anlaşılıyor. Bozkır ilçesinin tarihi ve tarihi eserlerini, coğrafi yapısını inceleme konusu yaparak yıllarca Bozkır ilçesine gelip görmüş yerli ve yabancı tarihçi, arkeologlar eserlerinde Bozkır ve çevresini tanıtmışlardır.
Bozkır Zengibar Kalesi
Bozkır'a hakim olan bir tepe üzerine kurulu olan Isaura, Zengibar Kalesi olarak adlandırılmakta ve Bozkır'a 16 km uzaklıktadır. Isaura, 1860 metre yükseklikte bir tepe üzerine kurulmuştur. Sarp uçurumlarla çevrilmiş olan tepe, Konya ve Toroslar'ı kontrol altında tutabilen bir yerdir. Özellikle seçilmiş olan bu dağ tepesi, ayrıca Seydişehir, Karaman, Hadim yörelerini de kontrol altına almaktadır. Bol su kaynaklarının bulunduğu, Toros dağ sıralarının, Seydişehir ve Suğla Gölünün, hatta Konya’nın bir çok yöresinin görülebildiği bu hakim tepe, Isauralılar tarafından bilinçli olarak seçilmiştir. Surlarının uzunluğunun 4 km olduğu bilinen Zengibar Kalesinin Selçuklular zamanında fethedildiği sanılmaktadır.
Tarihi kaynaklarda; "Bozkır, eski çağlarda Isaura bölgesi içindedir. Bizans (Roma) döneminde Leontopolis olan bugünkü şehrin güney doğusunda, daha sonra yeni Isauri denilen (Isauria Nova) büyük bir kale yapılmıştır. (Bugünkü adı Zengibar) Kalede yirmi yedi kilisenin olduğu rivayet edilmektedir. Kalenin bugün bir kaç burca ayakta kalabilmiş, daha çok amatör define arayıcılarının tahribine uğramıştır. "Büyük Selçuklu (Anadolu) Sultanı Alaeddin Keykubat Alaiye (Alanya)'yi fethe giderken buradan geçtiği tahmin edilmektedir. (Çünkü Alanya'ya en kısa karayolu buradan geçmektedir''. (162.5 km.)
Bozkır Aygır Pınarı
Bozkır’ın doğal güzelliklerinin en önemlilerinden olan Aygır Pınarı, mesire alanı olarak düzenlenmektedir.
Bozkır Dipsiz Göl
Bir tarafta Bozkır-Sorkun Sarıot yaylaları diğer tarafta ise Akseki yaylalarının birleştiği bölgede, 2.800 metre rakımda bulunan ve etrafı Yörük obalarıyla çevrili bir doğa harikası olan Dipsiz Göl, çok berrak ve bir o kadar da temiz suya sahiptir.
Bozkır Sarıot Gölü
Bozkır Tahini
Bozkır Kurşunlu Camii
Bozkır Kurşunlu Camii
KURŞUNLU CAMİİ: Üçpınar Kasabası'nın Hocaköy mahallesinde bulunan Camiinin ilk olarak düz toprak damlı ve ahşap bir yapı olarak yapıldığı, daha sonra duvarlarının kalınlaştırılıp, üzerinin kubbe ile örtüldüğü tespit edilmiştir. Kubbelerin önce çinko ile kaplanması, daha sonra kurşunla kaplatılması sonucunda ismi de "Kurşunlu Camii" olarak anılmaya başlanmıştır. Kurşunlu Camii içerisindeki süslemeler dikkat çekmektedir. Camii, "Korunması Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescil edilmiştir. Vakıflar Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları tamamlanmıştır.
Bozkır Asarlık Camii
Bozkır Asarlık Camii
ASARLIK CAMİİ: Bozkır'daki Osmanlı devri eserlerinden olan cami 1282 (Hicri) yılında yapılmıştır. Hisarlık (Asarlık) Kasabası Camisi ahşap işçiliği ve duvar freskoları bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Güdük (Kısa) tek minaresi sarı pör taştan, tek şerefeli ve sekizgen kaide üzerinde yükselmektedir. Hisarlık Kasabası Camii de "Korunması Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescil edilmiş miraslardandır. Vakıflar Müdürlüğü tarafından restarosyon çalışmaları tamamlanmıştır.