TUZLUKÇU

Tuzlukçu'nun tarihi eskilere dayanır; ama ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. İbrahim Hakkı Konyalının “Konya İli” adlı kitabında Kanunî Sultan Süleyman döneminde Tuzlukçu’nun 15 hanelik bir oba olduğu görülmektedir. Ancak Tuzlukçu halkının, Doğanhisar'ın Ketenlik Yaylası'ndan gelerek Yazla (Apsarı) yakınlarında Viran veya Ören Tuzlukçu adı verilen mevkide konakladıkları, daha sonra bilinmeyen nedenlerle göç ederek bu günkü Yukarı Mahallede bulunan “Hüyük” ismi verilen tepenin çevresine yerleştikleri bilinmektedir. Yine ikinci kafile olarak da Sultan Dağları eteklerinde yaşayan ve hayvancılıkla geçinen Avşar Türkmenlerinden bir boy gelerek 1450 yıllarında bu kafile Aşağı Mahalle mevkiine yerleştiği bilinmektedir.

Tuzlukçu'nun ismi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre çevre köy ve kasabalardan tuz getirmek için Tuz Gölü’ne giden kervanların konaklama yeri olduğu için “TUZLUKÇU”, diğer bir rivayete göre ise arazinin kıraç ve ağaçsız olması sebebiyle sert esen rüzgarların kaldırdığı tozdan dolayı “TOZLUKÇU” denilmiş ve zamanla değişime uğrayarak “TUZLUKÇU” ismi almıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Akşehir'e bağlı bir köy olan Tuzlukçu, 1929 yılında Aşağı ve Yukarı Tuzlukçu'nun birleşmesiyle Nahiye olmuş, 1949 yılında da Belde olmuştur.

Tuzlukçu İpek Halıcılığı

Tuzlukçu Üzümü ve Pekmezi ile İpek Halıcılığı Tuzlukçu ile özdeşleşen ürünlerdendir.

Tuzlukçu Hüyük Tepesi

TARİHİ VE TURİSTİK DEĞERLER: Tuzlukçu Höyük Tepesi ve Tuzlukçu Mezarlık Camii, Selçuklu Döneminde yapılan Konarı Mahallesi Camii.